Tweet |
Medicana Avcılar Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Havva Kılınç, Kovid-19’a yakalanan hastaların beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, doğru beslenme şekline yönelik bilgi verdi. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile bağışıklık sistemini güçlendirdiğini vurgulayan Dyt. Kılınç, “En başta dikkat edilmesi gereken sıvı alımıdır. Ateşli hastalıklar, solunum yolu enfeksiyonları, ishal gibi durumlarda vücutta sıvı kaybı arttığı için kaybedilen su mutlaka hızlıca yerine konulmalıdır. Yetişkinler için kilogram başına 30 ml, çocuklarda 50 ml almak yeterli olacaktır. Bazı Kovid-19 hastalarında, bağırsak mukozasının doğrudan viral enfeksiyonu veya antiviral ve antienfektif ilaçlar nedeniyle gastrointestinal semptomlar (karın ağrısı ve ishal gibi) vardır. Kovid-19 hastalarında bağırsak mikro ekolojik dengesinin bozulduğu ve laktobasillus ve bifidobacterium gibi bağırsak probiyotiklerinde önemli bir azalma olduğu çalışmalarda görülmüştür. Hem bağışıklığı desteklemek hem de bağırsak florasını düzenlemek açısından probiyotik içeren yoğurt, kefir, sirke gibi besinlere mutlaka yer verilmelidir. Fast-food tarzı un ve trans yağdan zengin beslenme vücutta inflamasyonu arttırmaktadır. Aynı zamanda şeker ve şekerli besinlerden zengin beslenme yapılan çalışmalarda virüs bağlanmasını arttırdığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle bu tarz besinlerden uzak durulmalıdır” diye konuştu.
D VİTAMİNİ BAĞIŞIKLIĞI ETKİLİYOR
Güçlü bağışıklık sistemi için olmazsa olmazlardan birinin de D vitamini olduğuna dikkat çeken Dyt. Kılınç, “D vitamini seviyesi düştükçe koranavirüs seviyesi daha ağır seyrederken, seviye arttıkça hastalığın ciddiyetinin azaldığını gösteren çalışmalar vardır. D vitamini besinlerle yeterince alabilmek mümkün değildir. En önemli kaynağı güneş olan D vitamini faydalanabilmek için saat 10.00-15.00 arasında 15 dakika yüz ve kollar açık olacak şekilde güneş almak gerekir. Eğer D vitamini sevileri düşükse doktor aracılığıyla D vitamin kandaki seviyelerine bakıldıktan sonra takviye kullanılmalıdır. Antioksidan kapasitesi yüksek olan kivi, portakal, limon, greyfurt, ananas, yaban mersini, maydanoz, ıspanak, brokoli, karnabahar ve roka gibi meyve ve sebzeleri öğünlerinizde yer verebilirsiniz. Günlük beslenmenizde meyveleri 3-4 porsiyon olarak sebzeleri ise her ana öğünde tüketebilirsiniz. Sülfürlü besinler olan soğan ve sarımsak mikroplara karşı savaşma gücümüzü arttırır. Güçlü bağışıklığın olmazsa olmazı omega-3 yağ asitleri iltihap sökücü görevini üstlenmiş, kalp ve beyine en faydalı yağ asitlerindendir. Bu sebeple haftada iki gün balık tüketebilir ve omega-3 deposu cevizi beslenmenize ekleyebilirsiniz. Ekinezya, kuşburnu, hibiskus, nane çayı gibi çaylar antiinflamatuvar ve antioksidan etkileri sayesinde vücudun mikroplarla savaşma gücünü arttırır. Alkol, sigara ve stresten uzak durmak, iyi uyumak ve egzersiz yapmak da beslenme dışındaki diğer yaşam kalitesini artıran faktörlerdir” ifadelerini kullandı.