Bugun...

Virüse karşı probiyotik dopingi

Dünyayı kasıp kavuran koronovirüs salgınına yakalanmamak için bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerektiğini belirten İKÜ Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürhan Raif Çiftçioğlu, probiyotik yönünden zengin beslenilmesi uyarısında bulundu.
facebook-paylas
 Tarih: 04-03-2020 12:56:12  -   Güncelleme: 04-03-2020 15:29:12

Virüse karşı probiyotik dopingi

 

 

 Korovirüs, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkmasının ardından tüm dünyada hızla yayılmaya başladı. Hastalığın dünya genelinde can almasının ardından uzmanlar bağışıklığı güçlü tutmak adına çeşitli uyarılarda bulundu.

 

İstanbul Kültür Üniversitesi’nde (İKÜ) düzenlenen Yaşam Döngüsünde Beslenme: Metabolik Sendrom ve Probiyotikler Sempozyumu’nda probiyotikler ve bağışıklığın önemi ele alındı. İKÜ Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürhan Raif Çiftçioğlu, hastalığa yakalanmadan önlem alınması gerektiğinin altını çizdi.

 

Hastalığa karşı bağışıklık sisteminin güçlü olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çiftçioğlu, "Probiyotikler, insanların bağışıklık sisteminde olumlu etkiler yaratan ajanlar arasında yer alıyor. Probiyotik dediğimiz şey faydalı bakteri. Probiyotikleri, faydalı bakterilerin bulunduğu yoğurt, turşu, boza gibi gıdalarla vücuda alabileceğimiz gibi bunlarla ilgili takviyeleri de kullanabiliriz. Ancak bu noktada özellikle beslenme şekline dikkat etmede fayda var. Önceliğimiz bu probiyotiklerin doğal yollardan alınması.

 

Ama çok zor tedavi gerektiren ağır durumlarda takviye kapsüllerin de faydası olacaktır. Bunlar tedavi edici değil, sadece bağışıklığı destekleyen ajanlar. Yaşam felsefesi olarak dengeli, doğal beslenmeyi önemsemeliyiz. Haftada bir ya da belli periyotlar halinde kefir tüketilebilir. Her gün 1 kâse yoğurt tüketmede de fayda var. Turşu ve bunun yanında fermente et ürünleri de tercih edilebilir. Kendi evinizde sucuk yapabilir, et ve süt ürünleri tüketileceğinde bu ürünlere öncelik vermekte fayda var" diye konuştu.

 

Obez çocuk ve yetişkinlerin bağışıklık sistemlerinin daha düşük olduğunun altını çizen İKÜ Beslenme ve Diyetetik bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Nazlı Batar, "Bu bilimsel verilerle de saptanmış durumda. O nedenle hem obeziteyi tedavi etmek hem de kişi obez olmadan önce onu engellemek gerekiyor. Önleyici tedaviler yerine getirilmeli. Bu da, yeterli ve dengeli beslenmeden, aktif yaşamdan ve tüm besin öğelerinin gerekli şekilde gün içerisinde alınmasından geçiyor. Turşuyu probiyotik bir ürün olarak düşünüp bağışıklığımızı güçlendirmek için bol bol yememiz gerektiğini düşünebiliriz.

 

Ancak bu yanlış bir yaklaşım. Hipertansiyonu ve obezitesi olan kişilerin sodyum içeriği yüksek olan turşu gibi fermente ürünlerden uzak durması gerekiyor. Bunun yerine beslenmede, süt ve yoğurt grubuna yer verilmeli. Metabolik sendromu ve obezitesi olan kişilerin fazla sodyum almaması gerekir" uyarısında bulundu.

  Bu haber 1714 defa okunmuştur.   Editör: edit2

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER SAĞLIK-YAŞAM Haberleri
  Hastaneler Tümünü Gör
Hastanelerimiz içerisinden lütfen kalitelileri puanlayarak bize destek olunuz.
  • Özel Gözde Adıyaman Hastanesi
    5.0
  • Özel Liv Hospital Ankara
    1.0
  • Özel Okmeydanı Hastanesi İstanbul
    N/A
  • Özel Ataşehir Hastanesi İstanbul
    N/A
  • Özel Adana Hastanesi
    N/A
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  HABER ARŞİVİ
  ANKET Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI