|
Tweet |
Muş'ta severek evlenen Bahar- Niyazi Taşkıner çifti, 2006 yılında yapılan düğünle hayatlarını birleştirdi. Mutlu bir yaşam sürdüren çifte evliliklerinin 6'ıncı ayında kötü bir haberle yıkıldı. Muayene için gittikleri hastanede doktorlar, Niyazi Taşkıner'in epilepsi hastası olduğunu tespit etti. Hastalıkla ilgili tedaviye başlayan çiftin 2008 yılında dünyaya gelen kızları Tuana ile moralleri düzeldi. Taşkıner çiftinin 2014 yılında dünyaya gelen ikinci kızları Amara Elif ise doğum sırasında yeterli oksijen gitmemesi sebebiyle beyin felci geçirdi. Felçli olarak dünyaya gelen Amara Elif'in tedavisine başlandı. Bir süre Muş'ta tedavi edilen küçük kız, Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'ne gönderildi. Malatya'da kiraladıkları bir eve yerleşen aile, burada beyin felci teşhisi konulan kızlarında halk arasında sara olarak tanınan epilepsi ve mikrosefali hastalığının da olduğunu öğrendi. Yüzde 40 engelli olan eşine verilen aylıkla burada yaşamlarını sürdüren ailede anne Bahar Taşkıner'e de 'Meme kanseri' tanısı kondu. Burada tedaviye başlayan anne, maddi imkansızlıklar sebebiyle ailesiyle birlikte Muş'a dönmek zorunda kaldı.
KENDİ HASTALIĞINI UNUTTU
Kendi hastalığını unutarak hayatını doğuştan beyin felci olan, sonra da epilepsi ve mikrosefali tanısı konulan kızına adayan anne Taşkıner, eşinin de rahatsız olması nedeniyle tüm bu süreçleri tek başına göğüslemek zorunda kalıyor. Hasta eşinin çalışamaması nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşayan ve tek başına ailesinin yaşadığı zorluklara direnen anne Taşkıner, tedavi giderlerini karşılayabilmek için internetten izlediği videolarla amigurumi sanatını öğrendi. Rengarenk çeşitli oyuncaklar ören Taşkıner, bunların satışını yapabilmek için ise sosyal medya üzerinden hesap kurdu. Bu sayede ördüğü oyuncakların fotoğraflarını sosyal medyadan yayınlayarak satmaya başlayan Taşkıner, elde ettiği gelirle, kendisinin yanı sıra epilepsi hastası eşi Niyazi Taşkıner ve serebral palsi hastası Elif Amara Taşkıner'in tedavi giderlerini karşılamaya başladı. Devletin verdiği yardımların yanı sıra oyuncaklardan da para kazanan Taşkıner, beyin felci geçiren kızını bir an bile yanından ayırmadan aldığı siparişleri yetiştirmeye çalışıyor. Gündüz, saatlerini kızına ayıran fedakar anne, gece başlayıp sabah saatlerine kadar ise siparişleri yetiştirmek için mücadele veriyor.
'KIZIM AĞLAYINCA İÇİM PARÇALANIYORDU'
İçerisinde bulundukları zorluklara rağmen verdiği yaşam mücadelesini anlatan Taşkıner, “Meme kanserine yakalandım ve ameliyat oldum. Çok ağır bir dönemden geçtim. Gerçekten kemoterapiler, ışın tedaviler o kadar kötü oldum ki, kızıma bakamayacak durumlara geldim. Gün geldi kafamı yerden kaldıramıyordum. Kızım ağlıyordu ama kalkıp ona bakacak gücüm yoktu. Kızım ağlayınca içim parçalanıyordu. Bundan ötürü kendime söz verdim. Kızım için iyileşeceğim, kızım için ayağı kalkacağım dedim. Kızım için mücadele ettim ve çok şükür başardım. Şimdi çok daha iyiyim. Tedavilerim devam ediyor" diye konuştu.
'KIZIMIN ACI ÇEKMEDEN YAŞAMASINI İSTİYORUM'
Doğuştan beyin felci olan ve daha sonrasında epilepsi ile mikrosefali tanısı konulan kızı ile büyük bir yaşam mücadelesi içerisinde olduklarını belirten anne Bahar Taşkıner, “Kızım ağır hem de çok ağır hasta. Doğum sırasında oksijensiz kaldığı için beyin felci geçirdi. 6 yıldır kızımla yaşam mücadelesi içerisindeyiz. Kızımın sadece ağlamadan, acı çekmeden yaşamasını istiyorum. Bir annenin tek istediği, çocuğunun acı çekmemesidir. Çünkü o kadar kötü bir durum ki, çocuğunuz acı çekiyor siz sadece onu çaresizlikle izliyorsunuz. Elinizden hiçbir şey gelmiyor. Bu bir anne için çok kötü bir durum" dedi
AMİGURUMİ SANATIYLA BÜTÜN MASRAFLARI KARŞILIYOR
Amigurumi sanatıyla ördüğü oyuncakları satarak kendisinin, epilepsi hastası eşi ile beyin felci hastası kızının tedavi masraflarını ve evinin ihtiyaçlarını karşıladığını söyleyen Taşkıner, “Kızım Amara Elif Taşkıner adına sosyal medya üzerinde bir sayfamız var. Öğrendiğim amigurumi sanatı ile oyuncak bebekler örüyorum. Ördüğüm oyuncakların fotoğraflarını çekip, sayfada paylaşıyorum. Ricada bulunuyorum, insanlar da paylaşasın ki yaptığımız görülsün en azından satılsın diye. Onların satışını yaptığımda gelen gelirlerle kızımın fizik tedavisi, doktor masrafları, buradan Malatya’ya gidiş gelişlerimizi, kendi evimin masraflarını karşılıyorum" diye konuştu.
'KIZIM İÇİN MECBUR KALIYORUM'
Amigurumi sanatıyla ördüğü oyuncakların zorlu bir iş olduğunu söyleyen Taşkıner, “Çok zor oluyor, kolay örülmüyor gerçekten. İnsanlar görünce kolay zannediyorlar ama çok uğraştırıcı. Bir kişi bir taneyi 3-4 günde zor bitirebiliyor. Ama ben kızım için mecbur kalıyorum. Sabah saat 4’ten, 5’e kadar örüyorum. Çünkü gündüz saatlerinde öremiyorum. Günde 2-3 saatlik uykuyla idare edebiliyorum" dedi.
