30.1 C
Ankara
10 Temmuz 2025 Perşembe
Enerji Haber
Ana SayfaUzman GörüşüGöz kuruluğuna dikkat!

Göz kuruluğuna dikkat!

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Semih Çakmak, “Günümüzde göz kuruluğunu geçmiş yıllara göre gerçekten ciddi ve artmış bir sorun olarak değerlendirebiliriz. Hem sayı hem şiddet olarak artış var. Çocukların artık tablet, telefon, bilgisayar oyunlarıyla daha çok zaman geçirmeleriyle de beraber çok küçük yaşlarda göz kurulukları eski zamanlara göre daha da çok görüyoruz. Son zamanlarda yaş olarak daha geniş spektruma yayılma var” dedi.

“HEM SAYI OLARAK ARTIŞ VAR HEM ŞİDDET OLARAK ARTIŞ VAR”

Göz kuruluğunun hastalarda sıklıkla karşılaştıkları bir durum olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Semih Çakmak, kişilerin hayat kalitesini de önemli ölçüde etkilediğine dikkat çekerek, “Özellikle pandemiden sonra artan ekran maruziyetiyle de beraber günümüzde göz kuruluğunu geçmiş yıllara göre gerçekten ciddi ve artış bir sorun olarak değerlendirebiliriz. Küçük çocukların artık tablet, telefon, bilgisayar oyunlarıyla daha çok zaman geçirmeleriyle de beraber çok küçük yaşlarda göz kurulukları eski zamanlara göre görüyoruz. Damla yetersiz olursa eğer uzun süreli göz kuruluk oluşturacak faktörleri baskılayacak tedavilerimiz mevcut, ara ara çok şiddetli, ağır durumlarda ek farklı damlalarla araya girdiğimiz durumlar mevcut, birtakım ameliyatlar ya da girişimlerle de araya girmelerimiz mümkün. Ekranla çalışan insanlar özellikle çok zorlanabiliyor ya da ciddi göz yanmaları hastanın konforunu ve yaşam kalitesini azaltabiliyor. Hem sayı olarak artış var hem şiddet olarak artış var ” dedi.

“BAŞVURANLARIN YARISINDAN FAZLASINDA KURU GÖZ HASTALIĞI MEVCUT”

Göz kuruluğuna karşı tavsiyelerde bulunan Op. Dr. Gülay Yalçınkaya Çakır sözlerine şöyle devam etti:
“20 dakika ekrana bakıyorsa bir kişi 20 saniye gözünü dinlendirsin istiyoruz bu önemli, klimalı ortamlarda da göz kuruluğu alevlenebiliyor. Her şeyden bağımsız bol su tüketimini de öneriyoruz. İlk basamak tedavimiz; suni gözyaşı ürünleri bunların da çeşitli tipleri var, koruyucu içermeyenleri tercih ediyoruz. Daha şiddetli hastalarımızda iltihap giderici kortizonlu damlalar, hastaların kendi kanından hazırladığımız bazı serum ürünleri oluyor, onları kullanabiliyoruz. Çok çok ileri olgularda gözyaşı sıvısının aktığı bölgeye bir tıkaç takıyoruz ve gözyaşının göz yüzeyinde daha uzun süre kalmasını sağlıyoruz. Göz kuruluğu belirtileri geçmeden lazer asla önermiyoruz. Tüm şartlar sağlanmış olsa bile eğer kuru göze ait belirtiler varsa öncelikle onun tedavisini uygulayıp sonrasında lazer işlemi gerçekleştiriyoruz. Polikliniğimize başvuran hastaların yarısından fazlasında belirti veren veya vermeyen bizim saptadığımız kuru göz hastalığı mevcut.

“GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNÜ ÖNERİYORUZ”

Bunun temel sebeplerinden biri ekran maruziyeti. Bazı damlaları, şikayeti olan hastalarımız gidip eczaneden kendisi alabiliyor herhangi bir hekim kontrolüne girmeden bunu kesinlikle önermiyoruz. Yanma batma gibi şikayetler başka bir hastalıkla da beraberlik gösterebilir ‘Kuru gözüm var’ deyip ihmal de etmemek lazım, başka bir hastalık da olabilir. Özellikle yaz aylarında güneş gözlüğünü öneriyoruz, tavsiyem; ultraviyole koruması olduğundan emin olduğumuz bir gözlük kullanmak. Sertifikalı herhangi bir optikten alınabilir.”

Kaynak: Manşet Haber

İLGİLİ HABERLER

Popüler Haberler

Footer Örneği